“DR. SERENA SERGHETTİ,Katolik bir rahiple Sidney’li bir temizlikçinin yasadışı ilişkisinden doğduğu için, çocukluğu utanç içerisinde geçmişti. Babasının ölümüyle birlikte her şey üstüne gelmeye başladı. Kaçmak istedi. On iki yaşında cinsel saflığı seçti, dilbilim konusunda kendini yetiştirdi ve daha da şaşırtıcı tarafı, on altı yaşında artık bir manastırda yaşıyordu. Birkaç yıl içinde kilise için arınmanın canlı bir örneği ve insanlığın ekolojik günahlarının sembolü haline gelecekti.”
Evet, Atlantis’i sadece o bulabilirdi.
Atlantis’in hikayesi kayıp bir kıtanın hikayesi değil, aynı zamanda yüzyıllardır konuşulan global bir komplo teorisi. Yazar Thomas Greanias, Thira’nın -bugünkü adıyla Santorini Adası- bir volkan tarafından yok edilmesinin, Yunan filozof Platon’un Atlantis hakkında dokuz yüz sene önce yazdığı hikayeye ilham kaynağı olduğuna inanıyor. Platon’un milattan önce dördüncü yüzyılda yazdığı hikaye, Atlantis’in dokuz bin sene önce sular altına gömüldüğü iddiasına dayanıyordu. Yakın zamanda gün yüzüne çıkan gerçeklerin ışığında ve Platon’un bıraktığı ipuçlarına bakarak Antarktika’nın efsanevi Atlantis olabileceğini savunmak mı? Neden olmasın!