"Henüz körpe demek için bile erken olan kızdan on yedi yaş büyük adam, yalnız kaldıklarında sinekkaydı tıraşı, kolonyalı saçları,kalemle çizilmiş gibi duran dudaklarıyla ona Yahya Kemal'den şiirler söylüyor, Rüzgar Gibi Geçti'den başlayarak filmler anlatıyor, Sait Faik'ten hikayeler okuyordu. Zeliha anlatılanları anlamıyor, Yahya Kemal'den çok,aklında bir erkeğin en çekici tarafı olarak onun az önce kesilmiş sakalları kalıyordu....
Akıllılar saflardan çok aşıklardan faydalanıyordu."