Bir erkek... Herkes gibi kimi zaman mutlu kimi zaman acılar içinde. Ama onun bir farkı var... O paramparça... Ruhuyla, cinselliğiyle iki ayrı insan... Çünkü o evli bir erkek, ama başka bir erkeği seviyor. Acımasız, anlayışsız yaşam içinde yapayalnız ve parçalanmış. Toparlanamıyor, çaresiz, çözümsüz...
Duygu Asena bu kez erkeklerin dünyasına giriyor. O dünyanın en gizemli yanlarına el atıyor. En farklı yanlarını ortaya çıkarıyor. Paramparça’nın kahramanı bir yanıyla klasik bir erkek gibi yaşayan, diğer taraftan da erkeklerle ilişkilerini sürdüren bir adam. Küçük bir kentte, resmî görevli, evli ve çocuklu. Hayatı çözmeye çalışan, ancak çözmeye çalıştıkça daha da zorlanan, kendini, cinselliğini, ruhunu bir türlü tam olarak anlayamayan bir erkek.
Asena, bu kez erkek dünyasının bilinmeyen, açıklanmayan, hakkında konuşulmayan yönlerini tartışmaya açıyor. Erkek egemen toplumun yüz karası olarak yargıladığı eşcinsellerin dünyasında geziniyor ve yine sıcak, yine içten, yine insanı ön plana çıkaran bir anlatımı tercih ediyor. Kadın okuyucuları da erkek okuyucuları da alıp götürecek bir roman Paramparça.